Makyajlanan Megane, mart ayı sonunda Renault yetkili satıcılarında yerini alıyor. Yeni yüzüyle çok şık göründüğü kesin. Peki, kaputunun altı da o kadar şık mı? Sadece Sport Tourer’da sunulan 1.6 lt’lik 130 HP dCi motora bakarsak, güç ünitelerinin de ilk bakışta güncel olduğu düşünülebilir ama yazık ki durum öyle değil.
Dünya downsizing’e doğru gidiyor diye yıllar evvel haberler yapıyorduk. Elbette Renault da bu akımın öncülerinden ve düşük hacimden yüksek güçler çıkarabilen turbo motorları bulunuyor. TCe koduyla anılan bu motorlardan 0.9 lt’lik olanı yeni Clio’dan tanıyoruz. Fakat tanımadığımız motorlardan biri 1.2 lt’lik TCe. Yeni Megane ailesi, Avrupa’da daha doğrusu dünyanın birçok ülkesinde bu motorla satılıyor. 115 HP güç ve daha da önemlisi 190 Nm tork üreten bu motor, 1.6 lt’lik atmosferik emişli benzinli motoru (110 HP güç, 151 Nm tork) çoktan tarihin tozlu raflarına kaldırdı. Ya da Türkiye dışındaki birçok ülke öyle düşünüyor çünkü bizde durum farklı. Renault’nun anavatanı Fransa’da 1.6 lt benzinli motor satılmıyor. İtalya ve İngiltere gibi bazı ülkelerde baz versiyon Megane’lar için 1.6 lt motor hâlâ var ama tüm bu ülkelerde 1.2 lt’lik TCe motor seçeneği de bulunuyor. Ayrıca 1.6 lt motorlar da bizdeki gibi beş ileri değil altı ileri şanzımanla satılıyor.
Keşke Türkiye’de de öyle olsaydı diye düşünmeden edemiyoruz. En azından seçim şansımız olurdu. Yurtdışındaki fiyatlara baktığımızda, benzer donanım seçeneklerinde iki motor arasında 2000 Euro civarı fark var. Daha pahalı olsa da hem daha düşük vergi dilimine giren hem de ciddi anlamda tüketim ve emisyon avantajları olan bu motoru Türk tüketicisinin de hak ettiği kesin. Tüketime bakıldığında, 100 km’de ortalama olarak 1.4 lt gibi önemli bir fark söz konusu. Megane 1.2 TCe’nin ortalama tüketimi 5.3 lt/100 km’yken Türkiye’de satılan Megane 1.6 16V’nin tüketimi 6.7 lt/100 km. Gerçi Renault’nun global medya sitesi tüketimi 6.9 lt/100 km olarak açıklıyor. Türkiye’deki versiyon, şanzımanı da beş ileri olmasına rağmen nasıl daha ekonomik anlamak zor. İki motorun performans değerlerine bakıldığında 1.2 lt motor ilk hızlanmada tabii ki önde, maksimum hızda ise fark yok. Diğer yandan, 190 Nm’lik torkuyla 1.2 TCe’nin daha esnek ve akıcı bir sürüş gerçekleştireceğini düşünmek hiç de yanlış olmaz.
Neden böyle bir tercih yaptınız diye Renault yetkililerine sorsanız, verecekleri cevaplar belli. Eminim ki, daha rekabetçi bir fiyat için 1.6 lt’yi tercih ettiklerini söyleyeceklerdir. Ya da 1.6 motorun 115 HP’lik CVT otomatik şanzımanlı versiyonu da var diyeceklerdir. Avrupalılar benzinli motor ve otomatik şanzıman istediklerinde Megane’ın 130 HP güç üreten 1.4 lt TCe versiyonuna binebiliyorlar. Hem de çok daha modern olan çift kavramalı EDC şanzımanla. Tabii ki bu versiyon da Türkiye’de yok. Benzinli motorlar Türkiye’de çok satılmıyor, 1.2 ya da 1.6 lt önemli değil diye düşünebilirsiniz. Aslında kısmen doğru. Türk tüketicisi Renault denildiğinde direkt olarak dCi motorlarla ilgileniyor. Haksız da değiller çünkü bu güç üniteleri ne kadar verimli olduklarını defalarca kanıtladı, Mercedes modellerinde bile kendilerine yer buldu. Ama burada da bir tuhaflık söz konusu. Basın bülteninde bir yanlışlık yoksa yeni Renault Megane’ın manuel şanzımanlı olarak sadece 90 HP’lik 1.5 dCi motorla sunulacağı açıklandı. İşte asıl problem burada başlıyor çünkü bu motor da eski. Avrupa’da satılan makyajlı Megane’larda 95 HP’lik 1.5 dCi bulunuyor. Beş beygir için birbirimizi mi kıracağız dediğinizi duyar gibiyim (!) ama fark beygirde değil torkta. 90 HP’lik dCi’ın torku 200 Nm’yken, daha yeni olan 95 HP’lik ise 240 Nm ile çok ciddi bir farka sahip. 240 Nm’lik bu tork değeri eski 110 HP’lik dCi ile eşit. Hatırlayacağınız gibi EDC şanzımanlı olmayan 110 HP’lik dCi’ların torku ise 260 Nm’ye yükseltildi.
1.2 TCe güç ünitesinin Türkiye’de olmamasını bile anlamak zorken, en çok satılması muhtemel olan bir motorun eski versiyonla Megane’da yer alıyor olması Türk tüketicisi için haksızlık. Peki, iki versiyon arasında ne kadar fark var? 90 HP’lik 1.5 dCi eski versiyonda beş ileri manuel şanzımanla sunuluyordu ve maksimum hızı 180 km/s, 0-100 km/s hızlanmasıysa 13.0 sn’ydi. Bu değerlerin yeni versiyonda da değişmesi için bir neden yok. 95 HP güç ve 240 Nm tork üreten yeni motor ise altı ileri manuel şanzımanla sunuluyor. Maksimum hızı 190 km/s. 0-100 km/s hızlanması ise 12.3 sn. Hızlanmayla, maksimum hızla ilgilenmiyoruz, bize tüketimi söyle diyenleriniz olacaktır. 95 HP’lik versiyon, 4.1 lt/100 km’lik tüketimiyle 90 HP’lik motordan 100 km’de 0.3 lt daha az tüketiyor. Kısaca, 90 HP’lik 1.5 dCi motorun fiyat dışında hiçbir avantajı yok zaten olsaydı Fransa yeni güç ünitesine geçmezdi. Sonuca gelirsek, Avrupalı’nın altı ileri şanzımanlarla kullandığı modern motorlar yerine bizde beş ileri şanzıman ve bir önceki nesil güç üniteleri satılmaya devam ediyor. Daha da komik olan bu otomobilin Türkiye’de üretiliyor olması, görüntüsü ve donanımı yenilendi belki ama kalpler hâlâ eski. 1.2 lt TCe’nin olmayışı kesin olsa da Renault’nun basın bülteninde kısıtlı bilgiler yer aldığı için bazı detaylar henüz net değil aslında. Umarım nisan başında bu otomobiller yetkili satıcılara geldiğinde; 1.6 lt’ler altı ileri şanzımanlı, manuel 1.5 dCi’lar ise 95 HP ve 240 Nm torkla yine altı ileri şanzımanlı olarak satılırlar. Açıkçası yanılmış olmayı tercih ederim, eğer haksızsam bu satırlardan özür de dilerim. Yeter ki, Türk tüketicisi de Avrupalılar gibi modern versiyonlara binebilsin…
