Üç ayrı sınıf tek bir araçta: Peugeot Rifter

Her zaman bahsediyoruz, SUV çılgınlığı birçok sınıfı bitirdi. Bir dönemin gözdeleri, geniş ailelerin ilk tercihi MPV’ler artık neredeyse yok olma noktasına geldi. Biliyorsunuz Fransızlar MPV üretme noktasında çok başarılıydılar.

Hatta hatırlayacağınız üzere Avrupa’nın ilk MPV’si Renault Espace’dır. Peki, bir SUV’un güçlü görüntüsünü, MPV’lerin fonksiyonelliği ve bir hafif ticari aracın geniş yükleme kapasitesiyle birleştirirseniz ne olur? Bu sorunun cevabını Monaco’da düzenlenen test sürüşünde bulduk. Tüm bu özellikleri tek bir potada eriten bu aracın adı Peugeot Rifter. Ülkemizde de çok sevilen hatta bir dönem üretilen Peugeot Partner’ı iyi tanıyorsunuz. İşte bu model artık tamamen ticari araç olarak üretilecek. Eskiden Partner Tepee olarak bildiğimiz binek versiyon ise ismini değiştirdi, Rifter adını aldı ve artık kendi kanatları üstünde uçacak. Yüksek yapısı ve SUV’ları aratmayan kaslı çizgileriyle oldukça sportif görünen Peugeot Rifter, gerçek bir hobi aracı haline gelmiş. Tabii hâlâ yüksek bir taşıma kapasitesine sahip ve kabini de fonksiyonelliği üst seviyeye taşıyacak çözümlerle dolu. Kısacası, değişen pazar koşulları göz önünde bulundurularak, üç ayrı sınıf müşterisini kendine çekebilecek bir araç yaratılmış.

Yedi koltuk opsiyonu da var
Fransız markanın en güncel tasarım diline sadık görünümüyle dikkat çeken yeni Peugeot Rifter, bu sınıfta benzersiz olan Peugeot i-Cockpit ile donatılmış. Bu tasarım stili ve kaliteli malzemeler, zengin donanımla birleşince hafif ticari araç duygusundan tamamen kurtulunmuş. Yeni bir platform üzerine inşa edilen Rifter, önde güncel EMP2 süspansiyon yapısını kullanırken, arkada yük taşıma kapasitesinin artması için eski modelin geliştirilmiş bir versiyonunu kullanıyor. Beş veya yedi koltuklu olmak üzere iki farklı gövde uzunluğuyla üretilen yeni Peugeot Rifter, modüler ve pratik yapısıyla çok yönlü kullanım özellikleri sergiliyor ve MPV’leri aratmıyor. PSA’nın İspanya ve Portekiz tesislerinde üretilen Rifter, yılın son çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.

İddialı tasarım
Peugeot Rifter, tasarımıyla güncel Peugeot ürün gamına ait olduğunu hissettiriyor. Modern ve güçlü ön tasarım, 3008 gibi modellere benzer şekilde aslan logosunu dikey konumlu ön ızgaranın ortasında konumlandırıyor. Aslan pençesinden esinlenilen tasarım ön farların orta kısmında LED imzası ile bütünleşiyor. Kısa ve yatay konumlu motor kaputu, yüksek omuz çizgisi, kısa ön ve arka aks çıkıntıları kaslı yapıyı desteklerken, gövdeye entegre edilen tavan rayları tasarımın ahengini bozmuyor. Şişkin çamurluk ağızları ve SUV’ları andıran plastik kaplamalar güçlü ve modern görünümü destekliyor. Jant opsiyonları ise 17 inçe kadar çıkıyor. Arka tasarımı domine eden büyük bagaj kapağı devasa bir bagaja açılırken markanın imzası niteliğinde olan üç pençe şeklindeki stop lambaları da dikkat çekiyor. Bagaj kapağı camının ayrı olarak açılması, dar yerlerde yükleme-boşaltma yapabilmek adına iyi düşünülmüş bir özellik. Rifter, standart gövde tipi ile yetinmeyen ve daha büyük bir araca ihtiyaç duyanlar için 35 cm daha uzun ikinci bir gövde tipiyle de üretiliyor. Artan uzunlukla doğru orantılı olarak kabin içindeki yaşam alanı ve fonksiyonellik de artıyor.

Modern iç mekân
Yeni Peugeot Rifter, benzersiz ve tamamen yenilikçi bir kokpit tasarımıyla yollara çıkıyor. Bünyesinde en gelişmiş teknolojileri barındıran Peugeot i-Cockpit, iki kenarı düz kompakt boyutlu direksiyon simidi, sürücünün doğrudan görüş alanında bulunan 8.0 inç büyüklüğünde dokunmatik ekran ve krom çerçeveyle kalite algısı artırılan yükseltilmiş gösterge paneli olmak üzere birbirini tamamlayan farklı donanımların birleşiminden oluşuyor. Her bir ayrıntısı büyük bir özenle şekillendirilen kokpitte iklimlendirme sistemini kumanda etmek üzere şık krom kaplı spor tip düğmeler devreye giriyor. Kolay erişilebilir bir noktaya konumlandırılan bu düğmeler dijital sıcaklık göstergesini zarif tasarımıyla çevreliyor. Donanım seviyesine bağlı olarak bazı versiyonlarda sunulan elektrikli el freni sayesinde kazanılan alan, saklama alanı olarak değerlendiriliyor. Zarif ve dinamik detaylarla bezenen Peugeot Rifter’ın GT Line versiyonu; ön ızgara çerçevesi, yan ayna kapakları, tavan rayları ve yan gövde eklentilerinde süslemeler olmak üzere bir dizi oniks siyah eklentiye sahip. 17 inçlik Aoraki adlı alaşım jantlarla desteklenen paketi GT Line logoları tamamlıyor. İç mekânda ise deri direksiyon simidi, özel renkleri ve döşemesi ile göze çarpan konsol tasarımı, desenli arka plana sahip kadranlar dikkat çekiyor. Sürücünün sürüş pozisyonunu değiştirmeden rahatlıkla ulaşabileceği mesafede konumlandırılan 8.0 inç büyüklüğündeki dokunmatik ekranlı bilgi ve eğlence sistemi, iki adet USB soketi, bir adet Aux soketi, bluetooth bağlantısı ve kablosuz şarj gibi kapsamlı bağlanabilirlik özellikleriyle araç içerisinde geçen süreyi keyfe dönüştürüyor. Mirror Link, Apple Carplay ve Android Auto uyumlu sistem Mirror Screen özelliğini destekliyor. Sesli komut sistemi üzerinden de kullanılabilen internet bağlantılı 3D navigasyon sistemi özel ilgi alanlarına göre arama yapma veya gerçek zamanlı trafik durumu bilgisi (TomTom) ile sürücüyü desteklerken ayrıca park yeri ve akaryakıt istasyonu dışında bölgesel hava durumu bilgisi de veriyor.

Sürüş keyfi
Dinamik sürüş özellikleriyle ünlenen EMP2 platformu esas alınarak tasarlanan yeni Peugeot Rifter, bu tip bir araçtan beklenmeyecek bir sürüş keyfi sunuyor. İleri seviyede modüler ve geniş bir yükleme için tasarlanan arka bölüme karşın yeni Peugeot Rifter’ın bu sınıfta daha önce hiç görülmemiş bir konfor ve rahatlık seviyesi sunduğunu söylemek mümkün. Yüksek oturma pozisyonu ve 10.9 metrelik dönüş çapı dikkat çekerken, isteğe bağlı olarak Michelin Latitude Tour lastikler de sunuluyor. Ayrıca, otomobili Advanced Grip Control ve yokuş iniş desteği (HADC) ile kombine etmek de mümkün. Peugeot Rifter ürün gamında isteğe bağlı olarak sunulan dört tekerlekten çekiş sistemi Peugeot’nun uzun zamandır işbirliği yaptığı Dangel ile birlikte geliştirilmiş.

Verimli motorlar
Yeni Peugeot Rifter, CO2 emisyon salınımını ve yakıt tüketimini düşürmek üzere optimize edilen yüksek verimlilik seviyesine sahip motorlarla yollara çıkıyor. Euro 6.c emisyon normunu karşılayan bu motorlar, gelecekte devreye alınacak olan WLTC normunu şimdiden yerine getirecek şekilde ayarlanmış. Benzinli cephesinde iki farklı güç alternatifine sahip ödüllü 1.2 PureTech motor devreye giriyor. Giriş seviyesinde sunulan PureTech 110 HP, beş ileri manuel şanzımanla kombine edilirken son derece düşük tüketim değeriyle dikkat çekiyor. Partikül emisyon değerlerini azaltmak için benzin partikül filtresiyle donatılan PureTech motorların 130 HP versiyonu ise sekiz ileri otomatik şanzıman EAT8 ile 2019 yılında devreye girecek. Dizel cephesinde ise üç farklı güç alternatifiyle 1.5 BlueHDi motor sunuluyor. Giriş seviyesinde yer alan BlueHDi 75 HP, beş ileri manuel şanzımanla kombine edilirken, yine beş ileri manuel şanzımanla kombine edilen BlueHDi 100 HP motorun bir de daha yüksek yakıt ekonomisi sunan stop/start sistemli versiyonu bulunuyor. Ürün gamının tepe noktasını oluşturan BlueHDi 130 HP, standart olarak altı ileri manuel şanzımanla kombine edilirken, isteğe bağlı olarak sekiz ileri otomatik şanzıman EAT8 ile donatılabiliyor. Teknik özelliklere baktığımızda Türkiye’de en çok satılacak olan 100 HP’lik BlueHDi motorun 250 Nm tork ürettiğini görüyoruz. Bu model, 12.5 sn’lik 0-100 km/s hızlanma ve 170 km/s maksimum hız verilerine sahip. Yakıt tüketimi ise 4.3 lt/100 km olarak açıklanıyor. Manuel şanzımanlı 130 HP’lik motor ise (300 Nm tork) 184 km/s maksimum hızı ve 10.4 sn’lik 0-100 km/s hızlanmasıyla dikkat çekiyor ve ortalama yakıt tüketimi de yine 4.3 lt/100 km. Ülkemize gelmesi henüz kesin olmasa da 100 HP’lik benzinli motor 205 Nm torka sahip. 169 km/s maksimum hıza sahip olan bu motor seçeneği, ortalama 5.5 lt/100 km yakıt tüketiyor. 0-100 km/s hızlanma verisi ise 11.7 sn olarak veriliyor.

İleri teknoloji
Yeni Peugeot Rifter, günlük yaşamın gereklerini yerine getirmek üzere markanın en güncel teknolojileriyle yollara çıkıyor. Son derece kapsamlı teknolojik ekipmanlar donanım seviyesine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Geleneksel el freninin yerini alan elektrikli park freni ile kazanılan alan, saklama alanı olarak değerlendiriliyor. Adaptif hız sabitleme sistemi, belirlenen mesafeden öndeki aracı takip etmeye imkân tanırken, sekiz ileri otomatik şanzımanlı modeller tamamen durma özelliği ile sürüş güvenliğini daha da artırıyor. Kapsamı genişletilen aktif trafik levhası tanımlama sistemi, hız levhalarını da algılarken aracın hızını, algılanan hız limitine göre ayarlayabiliyor. Aktif şerit takip sistemi, sürücünün reaksiyon göstermemesi halinde devreye girerek aracı tekrar şeridine sokuyor. Sürücü yorgunluk uyarı sistemi, yorgun olduğunu tespit etmesi halinde sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarırken, aktif güvenlik freni olası bir çarpışma halinde devreye giriyor. Römork çekme stabilite kontrol sistemi, salınımları dengelerken gerektiğinde aracı yavaşlatıyor. Akıllı far asistanı kısa ve uzun farların otomatik olarak devreye girmesini sağlıyor. Visiopark 180 derece geri görüş kamerası, 180 derecelik geniş bir açıyla arkayı gösterirken, kuş bakışı görünüm veya bir engele yaklaşıldığında görüntüyü büyütme imkânı da sunuyor. Kör nokta uyarı sistemi, kör noktada bir aracın olması halinde sürücüyü görsel olarak uyarırken, anahtarsız giriş sistemi de anahtar arama problemini ortadan kaldırıyor.

Fonksiyonellik
Peugeot Rifter, son derece fonksiyonel bir kullanım sunuyor. 4.40 metre uzunluğa sahip beş kişilik standart gövde tipi dışında 4.75 metre uzunluğunda yedi kişilik gövde tipi de üretiliyor. Her biri çocuk oto koltuğu uyumlu ikinci koltuk sırasındaki koltuklar Magic Flat (2019 ikinci çeyrekte sunulacak) sistemi sayesinde bagajdan kolaylıkla katlanabiliyor. Uzun versiyonda üçüncü koltuk sırasında sunulan kızaklı ve sökülebilir iki adet bağımsız koltuk araç içi fonksiyonelliği destekliyor. Ön yolcu koltuğunun da katlanabilir olması sayesinde uzun nesneler kolaylıkla taşınabiliyor. Rifter’ın bagaj kapasitesi beş koltuklu versiyonun standart kullanımında sunulan 775 litre ile yedi koltuklu versiyonda arka koltukların katlanmasıyla oluşan 4000 litre arasında değişiyor. İki farklı konuma sahip olan bagaj perdesi fonksiyonelliği destekliyor ve gerektiğinde ikinci koltuk sırasının arkasına kaldırılabiliyor. Sürücü ve beraberindeki yolcular, orta konsol, ön baş üstü, kapı panelleri ve hatta birinci ve ikinci koltuk sırasının zemininde olmak üzere erişimi kolay bir dizi saklama alanından yararlanabiliyor. Yenilikçi bir çözümle tavan döşemesine entegre edilen ön yolcu hava yastığı; kapalı, soğutmalı, yüksek kapasiteli bir saklama alanı yaratılmasına imkân sağlıyor. Bu sayede donanım paketine bağlı olarak 186 litreye varan bu sınıfta daha önce görülmemiş bir saklama alanı kullanıma sunulabiliyor. 2002 yılında ilk kez kullanıma sunulan ve kullanıcılar tarafından çok beğenilen Zenith tavan daha çekici bir yaşam alanı sunmak üzere nesiller boyunca gelişmeye devam ediyor. Elektrikli güneş perdesi ile desteklenen tek parça açılır tavan, saklama alanlarına sahip yarı şeffaf kemer de kabin içi fonksiyonelliği destekliyor. 14 litre saklama alanı sunan ve tavandaki saklama alanına bağlı olan bu bölüme, ikinci koltuk sırası veya bagajdan ulaşılabiliyor. LED ambiyans aydınlatması kabin içerisindeki modern hissi destekliyor. Geliştirilen yan sürgülü kapılar daha geniş eşiği ile kabin içine erişimi kolaylaştırıyor. Rayların yeni mimarisi omuz seviyesindeki alanı daha ferah tutarken aynı zamanda görsel açıdan da daha ferahlık sağlıyor. Bu sınıfta benzersiz bir özellik olarak sunulan bagaj kapağından bağımsız açılan arka cam, bagaj kapağını açmadan bagaja kolay bir erişim sunuyor.

Sürüş izlenimi
Yeni Peugeot Rifter’ın Monaco’daki test sürüşünde birçok motor seçeneğini kullanma fırsatı bulduk. 75 HP’lik dizel motor ülkemize gelmeyecek. Benzinli motorlar ise henüz karar aşamasında ama ülkemizde daha çok dizel motorların satılacağı kesin. Rifter, gerçekten de ticari araç görüntüsünden kurtulmuş. Bu duyguyu sadece görüntüde değil, sürüş anında da hissetmiyorsunuz. İç mekân oldukça kaliteli. i-Cockpit sayesinde sürüş keyf artarken, kalite hissi de daha yukarılara çıkmış. Genişlik ve ferahlık zaten eski Partner Tepee’nin de başarılı noktalarındandı. Rifter, bu anlamda ağabeyini de aşmış. Zengin donanım ve kapsamlı sürüş destek sistemleri, Rifter’ın hafif ticari araçların çok ilerisinde olduğunu gösteriyor. Monaco’nun virajlı yollarında bolca kullandığımız Rifter, yol tutuş anlamında da çok başarılı. Üstelik, yük taşıma kapasitesi yüksek olmasına rağmen süspansiyonun darbe emiş kapasitesi de yüksek, konforu azaltmıyor. Tüm motor seçenekleri performanslarıyla dikkat çekiyor. Ayrıca bilinen Fransız ekonomikliği de artarak devam ediyor. Bu sınıfta otomatik şanzıman beklenen bir adım değil. Sadece VW Caddy modern bir otomatik şanzıman sunuyor ama o da 2.0 lt motora sahip olduğu için yüksek bir fiyat etiketine sahip. Peugeot, hem benzinli hem de dizel motorda otomatik şanzıman sunarak farkını ortaya koyuyor. Kullanma olanağımız olmasa da test alanında Dangel’in geliştirdiği bir 4×4 versiyon da vardı. O kadar kaslı ve güçlü görünüyordu ki, bir ara kaçırıp kullanmayı bile düşündüm. Bu versiyon, SUV görüntüsünü de aşıp, gerçek bir SUV haline gelmiş. Sonuç olarak Rifter’ın çağ atladığını söylemek mümkün. O artık hafif ticari araçtan geliştirilen binek bir otomobil değil. Görüntüsü, konforu, güvenliği, ileri teknolojileri, performansı, verimliliği ve fonksiyonelliği ile gerçek bir hobi aracı haline gelmiş. Evet hâlâ hafta arası bagajında yük taşıyabilirsiniz ama hafta sonu sizi ve ailenizi büyük bir konforla seyahat ettirecektir…
Mert YILMAZ

TEKNİK ÖZELLİKLER
Model Peugeot Rifter 1.5 BlueHDi EAT8
Fiyat Henüz belli değil
Motor 1499 cc, 4 silindirli, DOHC, 16V, turbo dizel
Güç 130 HP 3750 d/d
Tork 300 Nm 1750 d/d
0-100 km/s 10.8 sn
Maksimum hız 180 km/s
Şanzıman 8 ileri otomatik
Yakıt tüketimi 4.3 lt/100 km
Bagaj hacmi 775/3500 lt
Ağırlık 1430 kg

İlgili yazılar