Hyundai gelişime doymuyor. Tüm ürün gamında ciddi bir güncellemeye giden Güney Koreli marka, yeni tasarım dilini ürün gamının tamamına yaydı.
Peugeot, 208 ile küçük sınıfta başarılı bir ivme yakaladı. İlginç tasarımıyla dikkat çeken otomobil, 207’den daha kompakt boyutları ve düşürülen
Honda deyince aklınıza ne geliyor? Yüksek devirli, atmosferik motorlar öyle değil mi? Litre başına 100 HP’yi rahatça geçen, 8000-9000 d/d
Orta sınıf premium otomobiller şimdiye kadar nispeten daha dar kabinleriyle eleştiriliyordu. Özellikle üç Alman yani Audi A4, BMW-3 Serisi ve
Yazının hemen başında sonucu belli edeyim mi? Son zamanlarda kullandığım en iyi Peugeot. Daha önce eleştirdiğimiz birçok Fransız hastalığını 2008’de
Toyota’nın kompakt sınıf temsilcisi Auris ile 2007 yılında tanıştık. Japon marka daha önce C segmentinde temsil edilmiyor muydu? Tabii ki
Volkswagen Golf hakkında yazı yazmadan önce düşündüm de üçüncü nesilden itibaren bütün modelleri test için almış ve yazmışım. Biraz hırpalanmış
C-Elysee ile kardeş olan Peugeot 301 sürüş izleniminde otomobilin genelinden yeterince bahsetmiştik diye düşünüyorum. O nedenle, tasarım ve logo haricinde
Yeni yazarımız Ceren Güç, Volvo V40 Cross Country’yi yazdı ve beklediğimden de çok ilgi çekti. Hatta ciddi şekilde V40 almaya
1996 yılından beri yollarda olan Honda’nın kompakt SUV’u CR-V’nin tamamen yenilenen dördüncü nesli, geçtiğimiz mayıs ayının sonunda Türkiye’de de satışa
2012 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Peugeot 301, ülkemizdeki ilk gösterimini ise geçtiğimiz kasım ayında İstanbul Auto Show Fuarı’nda yapmıştı.
Geç de olsa ikinci nesil Hyundai i30 ile birlikteyiz. 2012 yılında satışa sunulan ve Koreli markanın kompakt sınıftaki prestijini artırarak
Kia’nın kompakt sınıf temsilcisi cee’d ile kar üstünde eğlenme zamanı. Tabii Cooper kış lastiklerimiz ve trafiğe kapalı, boş bir alanda
